Otizm, otizm spektrum bozukluğu (OSD) olarak da adlandırılan, nörogelişimsel bir bozukluktur. Genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkar ve yaşam boyu sürer.
\\\”Otizm\\\” kelimesi, Latince kökenli bir terim olan \\\”autismus\\\”tan gelir. Latince \\\”autos\\\” (kendi) ve Yunanca \\\”ismos\\\” (durum veya eğilim anlamına gelir) kelimelerinin birleşiminden oluşur. İlk olarak 20. yüzyılın başlarında İsviçreli psikiyatrist Eugen Bleuler tarafından kullanılmıştır. Bleuler, şizofreni spektrumunda yer alan bir tür sosyal gerileme ve içe dönüklük durumunu tanımlamak için \\\”autismus\\\” terimini kullanmıştır.
Otizmin modern tanımı ise Amerikalı psikiyatrist Leo Kanner ve Avusturyalı psikiyatrist Hans Asperger tarafından 20. yüzyılın ortalarında ayrı ayrı tanımlandı. Her ikisi de bağımsız olarak otistik bireyleri inceledi ve benzer davranış özellikleri sergileyen bireyleri tanımladılar. Leo Kanner, 1943 yılında \\\”çocuklarda otistik bozukluk\\\” terimini kullanarak otizmin modern tanımını oluşturdu. Hans Asperger ise 1944 yılında \\\”Asperger sendromu\\\” olarak adlandırdığı otistik özelliklere sahip çocukları tanımladı.
Günümüzde, otizm spektrum bozukluğu (OSD) terimi, bu özgün çalışmaların ardından gelişti ve bir dizi nörogelişimsel bozukluğu içeren bir kavram halini aldı.
Belirtileri
Belirtiler genellikle üç temel kategori altındadır:
- Sosyal Etkileşim Belirtileri:
- Göz teması kurmada zorluk
- Diğer insanlarla duygusal bağ kurmada güçlük
- Duygusal ifadeleri anlamada zorluk
- Arkadaşlık ilişkileri kurmada veya sürdürmede zorluk
- Sosyal etkileşimlerde eksiklik veya sınırlılık
- İletişim Belirtileri:
- Sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerinde zorluk
- Dil gelişiminde gerilik veya dil kullanımının sıradışı olması
- Dilin anlaşılmaması veya anlaşılmak için sıradışı bir şekilde konuşulması
- Dilin tekrarlanması veya tekrarlayıcı cümlelerin kullanılması
- İşaret dili veya alternatif iletişim yöntemlerine gereksinim
- Sınırlı ve Tekrarlayıcı Davranışlar:
- Belirli ilgi alanlarına aşırı odaklanma
- Rutinlerin veya takıntıların sıkı sıkıya bağlı olma
- Belirli nesnelere veya nesnelerin belli bir düzenine aşırı düşkünlük
- Yineleyen hareketler veya stereotipik davranışlar (örneğin, elleri sallama, nesneleri sıralama)
- Yineleyen sözel ifadeler veya davranışlar
Otizm Tipleri
Otizmin tip ve şiddeti, bireyden bireye büyük farklılıklar gösterebilir. Bununla birlikte, otizm spektrumunun bazı önemli tipleri ve alt kategorileri şunlardır:
- Otistik Bozukluk: Otistik bozukluk, otizm spektrumunun en şiddetli türlerinden biridir. Bu türde, belirgin sosyal etkileşim ve iletişim güçlükleri gözlenir.
- Asperger Sendromu: Asperger sendromu, dil gelişimi normal veya üstün olan, ancak sosyal etkileşimde zorluklar yaşayan bireyleri tanımlar.
- Atipik Otizm: Diğer otizm tiplerine tam olarak uymayan, ancak otizm spektrumunun bir parçası olan bir alt tipi ifade eder.
- Rett Sendromu: Rett sendromu, yalnızca kız çocuklarında görülen nadir bir genetik bozukluktur ve dil kaybı, el becerilerinde gerileme ve stereotipik el hareketleri gibi belirgin semptomlara sahiptir.
- Çocukluk Dezintegratif Bozukluğu: Bu türde, normal bir gelişim sürecinden sonra belirli bir dönemde sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinde kayıplar yaşanır.
Otizm spektrum bozukluğu, bireysel farklılıklar ve semptom şiddeti bakımından geniş bir yelpazede bulunur. Bu nedenle, her otistik birey benzersizdir ve ihtiyaçları farklılık gösterir. Otizm tanısı ve bakımı, bir uzman tarafından yapılmalıdır. Bireye özel bir yaklaşım gereklidir.
Tedavisi
Tedavi için genellikle multidisipliner bir ekip gerekir. Ayrıca aileler, eğitimciler ve sağlık profesyonelleri arasında işbirliği olmalıdır. Otizm tedavisi aşağıdaki bileşenleri içerir:
- Erken Tanı ve Erken Müdahale: Otizmi erken teşhis etmek ve tedaviye erken başlamak çok önemlidir. Erken teşhis ve müdahale, otistik bireyin yaşam kalitesini artırır. Aileler, çocuklarının gelişimini izlemelidir ve erken belirtileri fark ederlerse bir uzmana başvurmalıdır.
- Davranışsal ve Kognitif Terapiler: Çeşitli terapötik yaklaşımlar otizm tedavisinde kullanılır. Bunlar arasında Uygulamalı Davranış Analizi (ABA), Konuşma ve Dil Terapisi (SLP), Bilişsel Davranış Terapisi (CBT) ve Oyun Terapisi gibi terapiler bulunur.
- Eğitim ve Özel Eğitim Programları: Otistik bireyler için özel eğitim programlarında odak, iletişim becerilerini geliştirmek ve sosyal etkileşim yeteneklerini artırmaktır. Bireysel eğitim programları ve özel eğitim hizmetleri sağlanması gerekir.
- İlaç Tedavisi: Bazı otistik bireylerde semptomları yönetmek için ilaçlar gerekir. Örneğin, hiperaktivite, anksiyete veya obsesif-kompulsif semptomları olan bireylere psikiyatrik ilaçlar reçete edilir.
- Ergoterapi ve Fiziksel Terapi: Otistik bireylerin motor becerilerini ve bağımsızlık seviyelerini artırmak için bazen ergoterapi ve fiziksel terapi gerekir.
- Aile Destek ve Eğitimi: Otizmli bir çocuğa sahip aileler için eğitim ve destek programları önemlidir. Aileler, otizm hakkında eğitim almalı ve çocuklarının ihtiyaçlarına nasıl destek olabileceklerini öğrenmelidir.
- Alternatif ve Tamamlayıcı Tedaviler: Bazı aileler, otizm tedavisi için alternatif veya tamamlayıcı yaklaşımları düşünmektedir. Ancak, bu tür tedavilerin etkisi bilimsel olarak kanıtlanmamış veya tartışmalıdır. Bu nedenle, herhangi bir tedaviyi kullanmadan önce bir uzmana danışılması önemlidir.
Otizm spektrum bozukluğu için en etkili tedavi yöntemleri, bireysel ihtiyaçlara ve semptom şiddetine dayalı olarak belirlenmelidir. Özellikle erken teşhis ve erken müdahale, otizmli bireylerin daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olmalarına yardımcı olur.
