Beden Dismorfik Bozukluğu

Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB), kişinin dış görünüşünde var olduğunu düşündüğü bir veya birden fazla kusur veya farklılığa aşırı odaklanması ve bu algılanan kusurları takıntı hâline getirmesiyle karakterize bir ruh sağlığı bozukluğudur. Gerçekte bu kusurlar ya hiç yoktur ya da çok hafiftir. Ancak bireyde bu kusurların çok göze çarptığına ve başkaları tarafından olumsuz şekilde fark edildiğine dair bir inanç vardır. Bu nedenle kendini sürekli olarak aynada kontrol etme, saklama çabaları veya kozmetik müdahaleler arama gibi davranışlar sıktır.

Beden Dismorfik Bozukluğu ile Benzer Kavramlar

  1. Dismorfofobi
    • Eski literatürde, BDB yerine en sık kullanılan kavramlardan biri “dismorfofobi” ya da “dysmorphophobia” idi. “Fobi” ifadesi nedeniyle, korku temelli bir kaygı bozukluğu gibi anlaşılma riski vardı, bu yüzden günümüzde daha az tercih edilmektedir.
  2. Vücut Dismorfik Bozukluğu
    • “Beden” yerine “vücut” kelimesi kullanılarak da anılmaktadır. İkisi de aynı anlama gelir ve “body dysmorphic disorder”ın Türkçe karşılığı olarak geçer.
  3. Body Dysmorphia / Body Dysmorphic Disorder (BDD)
    • Konunun İngilizce literatürdeki adı “Body Dysmorphic Disorder” daha gündelik kullanımda “body dysmorphia” ifadesi de yer alır.
  4. Vücut Algısı Bozukluğu / Beden Algısı Bozukluğu
    • Psikoloji veya popüler dilde bazen “vücut algısı bozukluğu” şeklinde kullanılır. Ancak bu ifade, BDB’nin spesifik tanı ölçütlerini net olarak karşılamaz. Daha geniş bir çerçeveye işaret eder. Yine de zaman zaman BDB için de eş anlama gelir.

Özetle

  • Dismorfofobi, Vücut Dismorfik Bozukluğu ve Body Dysmorphic Disorder (BDD) kavramları, Beden Dismorfik Bozukluğu ile neredeyse eş anlamlı olarak kullanılan terimlerdir.
  • Vücut/Beden Algısı Bozukluğu ifadesi ise daha genel bir çerçeve çizmekle birlikte zaman zaman BDB’yi anlatmak için de kullanılabilmektedir.

Beden Dismorfik Bozukluğu Belirtileri

  1. Görünüşle İlgili Aşırı Endişe ve Kaygı
    • Kişi genellikle yüz, burun, cilt, saç, kulak, diş, kilo, kas yapısı gibi bedenin bir veya birkaç bölgesine aşırı derecede takıntılıdır.
    • Bu kaygı, günlük yaşamı ciddi ölçüde etkileyerek kişinin sosyal ilişkilerini, iş/okul performansını bozar.
  2. Ayna Karşısında Çok Fazla Zaman Geçirme veya Aynadan Tamamen Kaçınma
    • Bazı kişiler sürekli ayna karşısında vakit geçirip “kusurlu” olduklarına inandıkları bölgeyi inceler.
    • Bazıları ise aynalardan veya her türlü yansıtan yüzeyden uzak durur.
  3. Saklama veya Düzeltme Çabaları
    • Kusur olarak algıladıkları kısmı makyajla kapatma, kıyafetlerle veya aksesuarlarla gizleme çabası.
    • Kozmetik ürünlere, estetik cerrahi operasyonlara veya medikal prosedürlere sık sık başvurma isteği.
  4. Sürekli Onay Arayışı
    • Çevresindeki insanlara “Nasıl görünüyorum?”, “Bu kusur belli oluyor mu?” gibi sorular sorarak yoğun biçimde onay alma ihtiyacı duymak.
  5. Sosyal ve Duygusal Problemler
    • Utanç, depresif duygudurum, anksiyete, özgüven düşüklüğü ve hatta intihar düşünceleri gibi ciddi duygusal sıkıntılar.
    • Sosyal ortamlardan kaçınma, insanlarla göz kontağından kaçma veya tamamen izole olma eğilimi.

Tarihçesi

  • Dismorfofobi Kavramı:
    Beden Dismorfik Bozukluğu’nun geçmişi 1800’lü yıllara kadar uzanır. Psikiyatride eski literatürde “dismorfofobi” terimiyle de anılmıştır.
  • Psikiyatrinin Gelişimi İçinde Yer Alması:
    Sigmund Freud ve takipçileri beden imajı ve benlik algısı üzerine çeşitli çalışmalar yapmışlardır. Ancak modern anlamda BDB’nin ruh sağlığı sınıflandırmalarına yerleşmesi 20. yüzyılın ikinci yarısına denk gelir.
  • DSM ve ICD Sınıflandırmaları:
    Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM el kitabında, BDB Obsesif-Kompulsif ve İlgili Bozukluklar kategorisinde yer alır. Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD) da benzer biçimde bozukluğu tanımlar.

Beden Dismorfik Bozukluğu Tedavisi

Psikoterapi (Bilişsel Davranışçı Terapi – BDT)

  • BDT, BDB tedavisinde birincil yöntemlerden biridir.
  • Kişinin beden algısını çarpıtan, olumsuz düşünce kalıplarını tespit eder. Ardından bunları daha gerçekçi, sağlıklı düşüncelerle değiştirmeye odaklanır.
  • Kişinin görünüş kaygılarıyla baş etmesi için maruz bırakma ve tepki engelleme (exposure and response prevention) gibi teknikler kullanılır.

İlaç Tedavisi

  • Selektif Serotonin Geri Alım İnhibitörleri (SSRI’lar): Özellikle obsesif-kompulsif bozukluğa benzer mekanizmalarvardır. Dolayısıyla, SSRI grubu ilaçlar (örn. fluoksetin, sertralin, paroksetin) etkilidir.
  • İlaç tedavisi, kaygı ve depresyon belirtilerini hafifletmede de faydalıdır.
  • Tedavi süresi ve ilaç seçimini, doktor belirler.

Destek Grupları ve Psikososyal Destek

  • BDB yaşayan bireyler için destek grupları, yaşadıkları deneyimleri paylaşma imkanı sağlar. Ayrıca baş etme stratejileri geliştirme açısından önemlidir.
  • Aile ve yakın çevrenin desteği, kişinin sosyal izolasyonunu azaltır. Tedaviye devam motivasyonunu artırmaya da yardımcı olur.

Yaşam Tarzı ve Öz-Destek

  • Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve uyku düzeni, genel ruh sağlığını destekler.
  • Farkındalık (mindfulness) pratikleri, gevşeme egzersizleri ve stres yönetimi teknikleri de kaygıyı azaltmada faydalıdır.

    Önemli Noktalar

    • Erken Tanı ve Müdahale: BDB, uzun süre fark edilmezse kişinin sosyal hayatını, iş/okul başarısını ve ilişkilerini derinden etkiler. Bu nedenle belirtiler erken aşamada ciddiye alınmalıdır.
    • Sık Karıştırılan Bozukluklar: Bazen sosyal fobi, anoreksiya nervoza veya obsesif-kompulsif bozukluk gibi diğer rahatsızlıklarla karışır. Doğru tanı için mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurulmalıdır.
    • Tedavinin Sürekliliği: Tedavide hem psikoterapi hem de ilaç kullanımı zaman alıcı bir süreçtir. Hastanın ve aile çevresinin sabırlı olması, doktor ve terapist yönlendirmelerini düzenli takip etmesi önemlidir.

    Özetle

    Beden Dismorfik Bozukluğu (BDB), kişinin bedeninde algıladığı kusurlarla ilgili aşırı endişe ve takıntı olmasıdır. Ayrıca önemli derecede stres ve işlev kaybına neden olabilen ciddi bir bozukluktur. Tarihsel olarak 19. yüzyıldan beri tanımlanmış olsa da günümüzde modern tanı kriterleriyle net bir şekilde sınıflandırılmaktadır. Tedavide en yaygın ve etkili yaklaşımlar bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve SSRI grubu ilaçların kullanımıdır. Erken teşhis ve bütüncül bir tedavi planı, kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde artış yapar.

    \"\"
    Alışveriş Sepeti
    × Nasıl yardımcı olabilirim?