Sık görülen fobi tipleri şu şekildedir:
- Hayvan fobileri: Kedi, köpek, fare, kuş, böcek, haşere, örümcek, yılan gibi hayvanlar.
- Doğal çevre fobileri: Yüksek yerler, karanlık, su, fırtına, gök gürültüsü gibi doğal durumlar.
- Durumsal fobiler: Araba kullanma; otobüs, tren ya da uçakla seyahat etme; asansör, penceresiz oda, tünel, kalabalık yerler gibi kapalı alanlarda bulunma.
- Kan-Enjeksiyon-Yara fobileri: Kan görme, ameliyat izleme, yara görme, kan verme ya da iğne olma gibi durumlar.
Sık Görülen Fobi Tipleri ve Belirtileri
Hayvan Fobileri
En sık görülen özgül fobi tipleri arasındadır. En çok korkulan hayvanların başında kedi, köpek, kuş, böcek gibi hayvanlar gelir. Korkulan hayvan türleri kültürler arası farklılık gösterir. Örneğin İngiltere’de örümcekten korkma yaygındır. Halbuki ülkemizde örümcek fobisi sık değildir. Hayvan fobisi olan insanların bir kısmı o hayvanla kötü bir deneyimden örneğin köpek ısırmasından sonra, fobilerinin başladığını ifade ederler. Bir kısmında ise böyle bir başlatıcı yoktur.
Ekseriyetle fobik hasta kendine rahat bir gündelik yaşam sağlamaya uygun bir kaçınma davranışı gösterir. Böylece oturmaya gidilecek-gidilmeyecek arkadaşlar bellidir. Örneğin köpek-kedi olan kişilere gitmez. İlaveten televizyonda korkulan hayvanla ilgili belgeselleri bile seyretmez. Hatta bazı durumlarda hayvanın fotoğrafı ya da onu andıran şekillerden örneğin, yılan fobisinde kıvrık çizgilerden korku olur.
Yükseklik Fobisi
İkinci en yaygın özgül fobi türüdür. Kişi yüksek binalara çıkamaz, yüksekten bakamaz, hatta odanın içinde pencereye yakın oturamaz. Yükseklik korkusu olan kişiler asansöre binmekten korkarlar. Ama bunun nedeni boğulmak veya hapis kalmaktan değildir. Asıl sebep yükseğe çıkmaktır. Ayrıca bu kişiler balkonda oturmak istemez. Özellikle kenarlarında boşluk olan merdivenlerden de korkarlar.
Yükseklik korkusu olanların birçoğunda uçak korkusu olsa da iki korku birbirinden farklıdır. Yükseklik korkusu olanların %20’sinde uçak korkusu olmaz. Uçak fobisi olan kişiler uçağa binmek yerine çok daha uzun ve eziyetli yolculuklar yapar. Uçağa binmek zorunda kaldıklarında uçağın düşeceğine dair şiddetli bir korkuları vardır. Uçağın her hareketini, her sarsıntıyı büyük bir korkuyla izlerler. Uçakta duydukları sesleri patlayan bir motor, bir arıza işareti olarak yorumlarlar.
Kan ve Yaralanma Fobisi
Bu fobinin diğer adı “kan tutmasıdır”. Kan görünce rahatsızlık hissetmek çoğu insanda görülür. Ama fobisi olanlarda bu korku çok şiddetlidir. Kan verme, iğne yaptırma, kulak deldirme, diş çektirme gibi tıbbi işlemlerden kaçarlar. Böyle durumlarda bayılacak gibi olma, kalp hızında değişme ve bulantı şeklinde tepkiler olur. İlaveten ilk kez diş çekimi ile ilgili film seyreden çocukların kalp hızları yavaşlar.
Bazı fobikler hayati müdahalelerden bile kaçar. Mesela şeker hastaları iğnelerini yapmaz, kanser hastası ameliyat olmaz. Hatta bazı kadınlar doğurmaktan korktukları için gebe kalmazlar. Birçoğu hastanelere gitmez, hasta insanlara bakamazlar, tıbbi konularla ilgili TV programlarını seyredemez. Bu korku yüzünden doktorluk, hemşirelik gibi meslekleri yapmazlar. Bazı hastalar “kan” lafını duyunca bile bayılır. Bazıları ambulans sirenini duyunca veya bir ameliyatın anlatılması ile de bayılır. Ancak kendi adet kanını görmekten rahatsız olan kan fobisi bildirilmemiştir. Kan fobisi çoğunlukla diğer fobiler gibi çocuklukta başlar. Kan fobisi olan hastaların ailelerinde aynı hastalığa rastlanma oranının çok yüksek olması da diğer özgül fobilerden önemli bir farkını oluşturuyor.
Agorafobi
Agorafobi eski Yunancadan türetilmiş bir sözcüktür. “Pazar yeri korkusu” anlamına gelir. Bilinen, alışık olunan, emin bir yerden ayrılıp bir tehlike anında kaçmanın zor olacağı düşünülen yerlerde bulunmaktan bariz şekilde korkma ve kaçma mevcuttur. Yaygın görülen bir fobi tipidir ve toplumsal ve mesleki işlevsellikte önemli ölçüde bozulmaya yol açabilir.“Kaçmanın zor olabileceği ya da yardım alınamayacağı düşünülen yer ve durumlarda anksiyete veya sıkıntı duyma” olarak da tanımlanmaktadır. Agorafobik korkular arasında;
- kalabalık ortamlarda bekleme,
- sıraya girme,
- sinema veya cami gibi kalabalık yerlerde ön sıralarda bulunma gibi özel birtakım durumlar da vardır.
Klostrofobi
Çoğunlukla kişi kapalı/basık yerlerden korkar. Korkulan durumlara tipik örnekler;
- asansör,
- basık tavanlı odalar ve koridorlar,
- kapıları kapalı ve kalabalık otobüs,
- yeraltı çarşıları,
- metro,
- altgeçitler,
- oturulan oda kapısının kapalı veya kilitli olması vb. sayılabilir.
Hastalar sıkışıp kalmak, çıkamamak, nefes alamamak, boğulmak gibi korkulara sahiptir. Sinema ve tiyatroya gidemez, gitseler de dip koltuklarda oturamazlar. Boğazlı, dik yakalı giysilerden rahatsız olabilirler, yakalarını ilikleyemezler. Kapalı giysiler onları “boğabilir”. Bu hastalarda sisli, kapalı havalarda huzursuz olma sıktır. İlaveten sisli, kapalı hava etrafı kapatan, korkutucu bir duvar gibi algılanır. Aynı zamanda hamam, duş, sauna gibi yerlerde de boğuluyor gibi olurlar.
Yutma fobisi
Kişi bir şey yutarken boğulmaktan korkar. Yemek yerken, su içerken boğazlarına kaçacağı ve boğulacaklarını düşünürler. Yemeye/içmeye korktukları şeylerin bazen karmaşık bir listesi olur. Bazı şeyleri hiç yemeyerek kısmen rahat ederler. Birçok zaman kuruyemiş gibi küçük taneli şeyler çok korkutucudur. Yemek ve içmekten kaçınmanın ileri derecede kilo kaybı gibi çok ciddi sonuçları olabilir.
Sosyal Fobi
Sosyal kaygı bozukluğu da denir. Kişiler toplum ya da yabancılar önünde kendisini küçük düşürecek, utandıracak bir şey olmasından korkar. Neticede bu ortamlardan kaçınırlar. Kısaca söylemek gerekirse aşağıdaki durumlarda korku yaşanır:
- Toplum önünde konuşma,
- Dışarıda yemek yeme,
- Başkalarının yanında yazı yazma ve telefon kullanma,
- Genel tuvaletleri kullanma durumlarında da ortaya çıkar.
Tedavi
Fobi tiplerinde tedavi çoğunluk başarıya ulaşır. Tedavide başarı oranları yüksektir. Fobilerin tedavisinde psikoterapi ve gerekirse ilaç tedavisi etkilidir.
Tedavide en sık kullanılan yöntem alıştırma (exposure) yöntemidir. Böylelikle kişi korkusuyla yüzleşir. Kişi, korku yaratan varlık ya da duruma sistematik bir şekilde maruz kalır. Bu şekilde anksiyeteyi nasıl yaşadığını ve onunla nasıl başa çıkabileceğini kavrar. Öncelik fobi tipinin belirlenmesidir. Sonra kişi korkulan duruma gitgide artan derecede maruz kalır. Başlangıçta bu işlem sıkıntı ve korku verir. Sonrasında hasta korkulan ortamda yeteri kadar süre kalmaya alışır. Neticede korku azalır. Tedaviye istekli olan ve tedavi uyumu iyi olan vakalarda birkaç seansta tama yakın düzelme mümkündür.
Alıştırma tedavisi, imkan olduğunca, gerçek nesne veya ortamda yapılır. Ancak bu her zaman şart da değildir ve mümkün de olmaz. Örneğin uçak fobisinde deneme yapmak kolay değildir. Böyle durumlarda hasta korkulan durumlarla hayalinde karşılaşma egzersizi yapar. Böylelikle gerçek durumla karşılaşma olana kadar ilerleme sağlar. Son yıllarda sanal gerçeklik uygulamaları ile tedavi başlamıştır. Bu yöntemde, kişi kafasına takılan bir kaskın içindeki görüntü ve seslerle yüzleşerek korkusundan kurtulur.
Tedavi Sonuçları
Genelde fobi hastaları ve yakınları bu sorunu hastalık olarak görmezler. Hemen bütün fobi tipleri için bu geçerlidir. Bu yüzden tedavi olmayı düşünmezler.
Ancak sık görülen fobi tipleri için genellikle, kısa sürede ve kalıcı biçimde tedavi vardır. Bu nedenle kendinizde veya çevrenizde gördüğünüz mantıksız korkular nedeniyle bir psikiyatri uzmanına başvurmanız uygundur.
